4 Mayıs 2008 Pazar

HİZMET Mİ? SAKIN HA!

HİZMET Mİ? SAKIN HA!

Kadınları kendi uydurdukları bir cendereye sokmanın adına “inanç özgürlüğü” dediler.

İftiranın, hakaretin adına “ifade özgürlüğü” dediler.

Bölücü faaliyetlerin adına “halkların özgürlüğü” dediler.

Çalışanın, emeklinin haklarını gasp etmenin adına “reform” dediler.

Satıp savıp, tefecilere para yedirmenin adına “özelleştirme” dediler.

Ülkeyi vakıfların, yabancı petrol şirketlerinin talanına terk etmenin, tarım ve hayvancılığı yok etmenin adına “AB’ye uyum” dediler.

ABD talimatlarının toplu yazımına “Sivil Anayasa” dediler.

Kuvvetler ayrılığına göz dikip, bildiğini okumanın adına “demokrasi” dediler.

“Artık çarpıtacak, saptıracak kavram kalmamıştır” diyordum ama ‘hizmet” kavramına son katkıları ile, kendilerini bir kere daha aştılar.

* * *

Orhan Pamuk, Nobel ödülünü aldığında konuşmasını Türkçe yapmış, AKP Yozgat milletvekili Bekir Bozdağ’ın da göğsü kabarmış.

“Orhan Pamuk, Türkçe’nin güzelliğini tüm dünyaya anlattı. Ancak hakkında açılan dava nedeniyle adliyeye giderken yumurta, domates yağmuruna tutuldu. Tüm dünyaya bu resim verilmiş. Şimdi Orhan Pamuk mu Türk Milletinin haysiyetine şerefine hizmet etmiştir, ona yumurta, domates atan mı?.....” demiş.

Çok doğru söylemiş ama eksik bırakmış! Aynı Orhan Pamuk, daha önce de “Bu ülkede otuz bin Kürt ve bir milyon Ermeni öldürüldü” diyerek, Türk milletinin haysiyet ve şerefine en iyi şekilde hizmet etmişti!

Biz, kendisini tam olarak takdir edemedik ama eden, etti. Hizmetinin bedeli olarak, Nobel Edebiyat ödülü ve on milyon İsveç Kronu verildi. Son olarak duyduğumuza göre; Cumhurbaşkanı’nın sofrasını renklendirecekler listesine girmeyi de hak etmiş. Aynı sofraya daha önce, benzer bir hizmet ile şöhrete kavuşan Elif Şafak da renk vermişti. Gerçi, ayakların başlara akıl vermek haddine düşmez ama birilerinin Cumhurbaşkanı’na “kara”nın bir renk olmadığını, Bekir Bozdağ’a da Öcalan’ın bile Türkçe konuştuğunu hatırlatması gerekiyor. Domates ve yumurta yağmuru ile tüm dünyaya verilen resimden utanan Bozdağ, bütün dünyanın önünde soykırımcılıkla itham edilmekten hiç rahatsızlık duymuyor anlaşılan.

* * *
Ne ala ülke bu Türkiye! Milletine iftira edenler, Cumhurbaşkanı ile yemekte; bütün dünyaya soykırımın uluslar arası bir yalan olduğunu haykıranlar, hapiste. Millet, adına sürülmeye çalışılan lekeyi temizleme derdinde; lekeyi süren hizmetçi, New York’taki yeni evinde.

Aslında resmin bütününe baktığımızda çok da şaşıracak bir şey yok. Türkiyelilik kavramının yaratıcısı başlar, kavramları çarpıtmakta, yeni anlamlar yüklemekte o kadar ileri gittiler ki, artık aynı dili konuştuğumuz halde farklı şeyler algılıyoruz.

İşte halka, millete hizmet anlayışlarını bu vesile ile öğrenmiş olduk. Şimdi gelelim halktan ne anladıklarına. Türk Telekom yabancıya satıldı diye tepki gösterip, eleştiride bulunanlara “Ne yabancısı, %45’i hala Türk” diyor başbakan. Hemen ardından bu %45’in %15’i, halka arz ediliyor. Arz edilirken de milliyete göre kotalandırılıyor: %65’i yabancıya, kalan %35’i Türk’e. İşte AKP’nin “halk” anlayışı!.. Kim, halka hizmet vermediğini iddia edebilir?

Uzun lafın kısası; korkarım bu gidişle atalarımız haklı çıkacak, akılsız başın cezasını yine ayaklar çekecek.

Değer Erbora

degererbora@gmail.com
www.degererbora.blogspot.com




NOT:
Bekir Bozdağ’a söyleyecek iki çift sözü olanlar için:

Bekir BOZDAĞ (AKP Grup Başkanvekili )Tel: (0312) 420 65 04- 420 65 05 Belgegeçer: (0312) 420 65 14